Maltepe Üniversitesi öğrencileri ’Kütüphane Haftası’ kapsamında kahvehaneleri dolaştı ve vatandaşlara “En son ne zaman kütüphaneye gittiniz?” diye sordu. Kimi ’hiç gitmediğini’, kimiyse “en son öğrenciyken bir kütüphaneden içeri adım attığını” söyleyince, öğrenciler vatandaşları kapıda bekleyen üniversite otobüsüne davet etti. Ve öğrenciler kahvehanedeki masasından kaldırdıkları vatandaşları hayatında ilk kez kütüphaneden içeri adım atacakları bir yolculuğa çıkardı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre Türkiye’de toplam 26 bin 126 kütüphane bulunuyor. Milli Kütüphane’nin 26 bin 478, halk kütüphanelerinin 2 milyon 201 bin 39, üniversite kütüphanelerinin ise 3 milyon 814 bin 500 üyesi var. AB üyesi ülkelerde 6 bin 300 kişiye bir halk kütüphanesi düşerken, Türkiye’de ise bu oran 70 bine bir düzeyinde. Bu tablodan yola çıkan Maltepe Üniversitesi öğrencileri de bu yıl 25- 31 Mart 2019 tarihleri arasında düzenlenen 55’inci Kütüphane Haftası Etkinlikleri kapsamında ilginç bir projeye imza attı. Öğrenciler okul otobüsüyle dolaştıkları Maltepe semtinde kahvehanelerin tek tek kapısından içeri girerek, iskambil, tavla oynayan vatandaşları, kütüphaneye götürmek için ikna etmeye çalıştı. Öğrenciler, daveti kabul eden vatandaşları, Maltepe Üniversitesi’nin 2 bin 500 metrekarelik alan içinde, 135 bini aşkın basılı esere sahip dev kütüphanesiyle tanıştırdı. Yaşanan diyaloglar ve kütüphane yolculuğu bir kısa film hazırlanarak kamuoyu ile de paylaşıldı.
Vatandaşlar üniversite otobüsüyle kampüs içerisinde bulunan kütüphane kadar götürüldü
Öğrencilerin “En son ne zaman kütüphaneye gittiniz?” diye sorduğu vatandaşlar, “Hatırlamıyorum,” “Hiç gitmedim”, “Gençken çok giderdim” gibi yanıtlar verdi. Ziyaret edilen kahvehanedekilerin çoğu, öğrencilerin “Birlikte kütüphaneye gidelim, otobüs kapıda hazır” çağrısına olumsuz yanıt verirken, “Ben yarın memlekete gideceğim, bugün gelemem”, “İşim var” dedikleri ya da hiç yanıt vermedikleri görüldü. Bazı vatandaşlar ise yıllardır gitmedikleri kütüphane teklifine sıcak bakarak daveti kabul etti. Vatandaşlar üniversite otobüsüyle kampüs içerisinde bulunan kütüphanenin kapısına kadar götürüldü.
Kampüste Maltepe Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Mustafa Serin tarafından karşılanan vatandaşların, raflar arasında dolaşırken yıllar içinde değişen kütüphane sistemini de dikkatlice izlemesi dikkat çekti. Uzun yıllar sonra ya da hayatında ilk kez kütüphaneye gittiklerini anlatan vatandaşların uzun uzun kitaplarla dolu koridorlarda dolaştıkları, ilgilerini çeken ciltleri raflardan indirerek sayfalarını uzun uzun karıştırdıkları görüldü. “Ders çalışan öğrencilerin arasında onları rahatsız etmemeye özen göstererek kütüphanede olmanın keyfini çıkardıklarını” söyleyen vatandaşlara, yeni kütüphane sisteminin nasıl çalıştığı da anlatıldı.
Ziyaret sonrasında üniversiteli gençlerin sorularını yanıtlayan vatandaşlar “Kütüphaneyi görünce benim için modern, neredeyse ulaşılması güç bir şey gibi geldi. Ama gençlerin böyle bir şansı var. Bir daha geleceğim. Çünkü kitap okumayı seviyorum” dedi.
Genellikle gençlerin olduğu kütüphanenin yeni konuklarını ağırlamaktan mutlu olduklarını söyleyen Maltepe Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Mustafa Serin ise “Kütüphane kültürünün temeli okumaktır, bilgiye erişmektir. Bunu da kütüphanelerde gerçekleştirebilirsiniz” dedi.
Toplumun tüm kesimlerine kütüphane sevgisi aşılanması gerektiğinin altını çizen Serin, şunları söyledi: “Kütüphane alışkanlığı için çocukluk çağı çok önemli. Gelişmiş devletlerde, büyük şehirlerin merkezinde, ulaşımın kolay olduğu noktalarda büyük kütüphaneler bulunuyor. Bu kütüphanelerin giriş katlarında çocuklar için oyun alanları ile birlikte seviyelerine uygun kitapların yer alıyor. Çocuklukta, küçük yaşlarda kitap ve kütüphane ile tanışamayan kişilerin ilerleyen yaşlarda bu kültürü edinmesi biraz zor ama imkansız değil”.
Kütüphanelere gönül veren Serin, bu kültürü almaya direnen öğrencilere dikkat çekerek, “Üniversitede bunu öğrenemeyen öğrenciler mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi yapmak isteyince sadece kendilerine verilen bilgi kaynaklarıyla yetiniyor, özgün çalışmalar ortaya koyamıyor. Bu durum da ülkenin genel seviyesi için de çok düşündürücü” diye konuştu.