İstanbul Son Dakika

Haberi Paylaş:

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Gözaltı torbalarından kurtulmanın yolları

Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Sönmez, gözaltı torbaların var olma nedenlerini ve nasıl giderilebileceğini konusunda açıklamalarda bulundu.

Yüze yorgun ve yaşlı bir ifade veren bölgelerden birisi gözler ve çevresidir. Gözaltında yıllar içinde oluşan torbalanmaların, göz çevresini yıpranmış gösteren yapılardan kaynaklandığını ifade eden Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Sönmez, bu torbaların var olma nedenlerini ve nasıl giderilebileceğini anlattı.

“Gözaltı torbaları aslında yağ kesecikleri”
Gözaltı torbalarının, bazı insanlarda çok erken denebilecek dönemlerde ortaya çıkarken, bazı insanlarda geç yaşa rağmen oluşmadığını belirten Dr. Ahmet Sönmez, ’’Gözaltı torbaları olarak algılanan yapıların içeriğinin yağ, aslında yağ kesecikleri. Hem üst göz kapağında hem alt göz kapağında göz küresini korumak için yağ yapıları vardır. Yıllar içinde derinin ve hemen altındaki kas grubunun elastikiyeti azaldıkça belli bir gevşeme olur. İşte bu dönemde altta kalmış olan bu yağ kesecikleri görünür hale gelir. Yer çekiminin de etkisiyle adeta bu yağ dokuları fıtıklaşır ve sarkar. Yer çekiminin etkisiyle yanakların da gevşemesi ve aşağıya doğru yer değiştirmesi bu torbaların daha fazla göze batmasına neden olur’’ dedi.

Plastik cerrahlar gözaltı yağ torbalarını nasıl tedavi edebilir?
Gözaltı torbalarını tedavi edebilecek başlıca iki yaklaşımın var olduğunu vurgulayan Dr. Sönmez, torbalanmanın erken döneminde gözaltı oluklarını derinleştirmeye başladığını, bu aşamada bu olukları dolgularla doldurmanın görüntüye olumlu etki etiğini belirtti.
Dr. Sönmez, sözlerine şöyle devam etti: ’’Bu oluklar, çukurluklar daha az ışık aldığı için koyu renkli gözükür. Bu da kişinin yorgun gözükmesine neden olur. Oluklar doldurulduğunda derinin bu bölgesindeki ışık yansıması da artar. Bu da gözaltlarının daha aydınlık ve canlı gözükmesine neden olur. Gözaltı dolguları daha erken dönemde tavsiye etmekle birlikte deformasyon arttıkça artık dolgu ile elde edilebilecek sonuçlar sınırlı kalır. Böyle hastalarda daha fazla dolgu yapmak çoğu zaman bir çare değildir. Dolgu yapmaya devam edilirse bu sefer suni bir ifade oluşur. Sanki kirpiklerin altından yanaklar başlıyor gibi. Aşırı yapılı ve genişlemiş yüz yapısına neden olunur’’.

“Uzun vadeli sonuçlar elde etmek mümkün”
Aşırı yapılı ve genişlemiş yüz yapısından kaçınmak için belli bir aşamadan ileri durumda olan hastalara alt göz kapağı estetiğinin önerildiğini ifade eden Dr. Sönmez, bu işlemde hem derideki gevşekliklerin giderildiğini, hem de fıtıklaşmış gibi duran yağ dokusunun gerildiğini vurguladı.
Aslında yağların tamamen çıkarılmasının estetik olarak çok da istenilen bir durum olmadığını ifade eden Dr. Sönmez, ’’Bu durum, gözün çukurlaşmasına neden olur, çukur göz de yaşlı bakan gözdür. Yağ dokusunun yeniden organize edilmesi ve gergin durması istediğimiz canlı ifadeyle sonuçlanır. Alt göz kapağı estetiğiyle aynı zamanda göz kapağının kirpik hattında da sarkma giderilebilir. Yine yaşa ve yer çekimine bağlı gelişen bu durum da yaşlı bakışa neden olur. Alt kapak gerdirilip daha oval bir şekle getirilince bakış gençleşir. Son olarak ameliyatın kapsamını biraz daha genişleterek yanak dokusunu da yukarı doğru alıp eski yapısına kavuşturmak da mümkündür. O takdirde bizim orta yüz germe dediğimiz işlem gerçekleşmiş olur ki uzun vadeli ve bütünleyici sonuçlar için benim de hastalarıma önerdiğim yöntem bu oluyor’’ şeklinde konuştu.