Kartal’da 21 kişinin hayatını kaybettiği Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesine ilişkin 3 sanık, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15’er yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.
Öte yandan, 45 saat sonra enkazdan sağ kurtarılan Mert Aydın da duruşmaya katıldı. Aydın , duruşma sırasında ağrısı olunca mahkeme salonundan çıkarılarak ambulansa götürüldü.
Kartal’da 6 Şubat 2019 tarihinde 21 kişinin hayatını kaybettiği 17 kişinin yaralandığı Yeşilyurt binasının çökmesine ilişkin binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Baran’ın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Uğur Mısırlıoğlu cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanık Arzu Baran da katıldı. Yaklaşık 2 buçuk ay önce tahliye edilen Suzan Çayır ise duruşmaya gelmedi. Salonda olayda hayatını kaybeden ve yaralananların yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından savunmalarına geçildi. Duruşmaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor. Öte yandan 45 saat sonra enkazdan sağ çıkarılan Mert Aydın da duruşmaya katıldı. Mağdur sıfatıyla duruşmaya katılan Mert Aydın duruşma sırasında ağrısı olunca ambulansa götürüldü.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kartal’da 6 Şubat 2019 tarihinde Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesi sonucu 21 kişinin hayatını kaybettiği, 17 kişinin yaralandığı anlatıldı.
Binanın bodrum katında kolon kesilmesiyle ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadığının belirtildiği iddianamede, doğalgaz tesisatında oluşan ve patlamaya neden olabilecek herhangi bir bulguya rastlanılmadığı vurgulandı. Bodrum katta kapı açılması ve taşıyıcı duvarın kesilmesi iddiası üzerine yapılan incelemede, projede bodrum kat girişi olarak belirlenen kapının başka bir yerden açılmasının binanın dayanımıyla ilgisinin olmadığı, kapı açmak için kesildiği iddia edilen duvarın binanın taşıyıcı sistemiyle ilgili olmadığının tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, çöken binanın inşaatında kullanılan betonun gerekli basınç dayanımında olmadığı, beton kalitesinin TSE standartlarında belirtilen kriterlere uygun olmadığı anlatıldı. Proje statik hesapları yapılırken dikkate alınan beton sınıfının uygulamada gerçekleştirilememesi nedeniyle proje güvenlik düzeyinin öngörülenin altına düşmesinin binanın yıkılmasında ana etken olduğu kaydedildi.
Çöken binanın inşaatında kullanılan betonun yıkanmamış ve elenmemiş deniz kumundan yapıldığı, beton imalatında kullanılan kumun içerisinde büyük ebatlı çok miktarda midye kabuklarının bulunduğu vurgulandı.
Binanın inşaatının projeye aykırı olarak yapıldığının belirtildiği iddianamede, onaylı projedeki bina ölçülerine uyulmadığı ve binanın eninin 1.10 metre, boyunun 2.55 metre daha büyütüldüğü, binanın her katının 41 metrekare büyütüldüğü, bu durumun kolon ve kiriş açıklıklarının artmasına ve taşıyıcı sisteme daha büyük bir yük gelmesine sebep olduğu anlatıldı.
Projede ’bodrum, zemin ve 5 normal kat’ olmak üzere toplam 7 kat olarak hesaplanan bina taşıyıcı sistemine 2 katın kaçak olarak yapıldığı ve toplam 9 katın yükünün taşıtıldığı belirtildi.
Binanın teknik uygulama sorumlusu mimar Uğur Mısırlıoğlu ve proje mimarı Suzan Çayır’ın asli, binanın yapımı sırasında sürveyan olarak görev yapan Arzu Baran’ın tali kusurlu olduğu belirtilirken, binanın statik hesabını yapan, inşası aşamasında sorumluluğu olmayan Osman Mısırlıoğlu’nun kusurlu olmadığı kaydedildi.
İddianamede, binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Keleş Baran’ın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.